Isırdığınız an çıtır çıtırdır, ortaya yaklaştıkça yumuşar ve aniden aradaki kremanın tadı ağzınıza yayılır.Görüntüsüde tıpkı ülkesi Fransızlar kadar zariftir.Renkleri, küçüklüğü, yuvarlaklığı sayesinde masallardaki tatlıları andırır.
Yapımı basit gibi görünür ama doğru mutfak aletini kullanmadığınız zaman bile kıvamı bozulur, çatlar.Bu yüzden de her yerde gördüğünüz minik, sevimli tatlıları makaron sanmayın, dünyanın en eski ve en ünlü makaroncusunun İstanbul'da açılmasını bekleyin.
Önce Bebek'de daha sonrada İstinye Park'ta açılacak olan Ladureé'de tarifler ve kullanılan malzemeler o kadar önemli ki; Beyrut'tan Milano'ya bütün şubelerinde satılan makaronlar Paris'ten gönderiliyor.Merak etmeyin, yolculuk onların tazeliğini bozmuyor.Makaronların sunumuda en az kendileri kadar özel.Muazzam şık ve sade kutuların temaları ise sürekli değişiyor.2004'te Christian Lacorix, 2005'te Sonia Rykiel, AnnaSui, 2009'da Christian Louboutin, Disney ve Swarovski hem bu özel kutuları hem de makaronları modanın bir parçası haline getirdi.
Hatta bu özel tatlılar o kadar çok ilgi çektiki Marie Antoinette filminde renk renk makaronlar kullanıldı.
Değişen kutulara rağmen, ilk açıldığı yıl olan 1862'den beri bütün Ladureé şubeleri (Paris'te altı butik,Milano,Tokyo,Zürih,Duplin,Nagoy,Monaco ve Londra'da şubeleri var.) aynı havada dekore ediliyor.
Kendinizi Paris'te Gibi Hissedeceksiniz
Kasımın ikinci haftası Bebek'te açılacak ilk Türkiye şubesi de diğerlerinden farklı olmayacak.Henüz tamamlanmasada vitrini, kapısı, duvarları insanı Paris'e götürmeye yetiyor.Hani Sex&The City dizisinin final bölümünde Carrie'nin aşk acısıyla gittiği yer var ya; onun küçük versiyonunu düşünün...
Kasım ayı Ladureé'nin olacak.Ladureé'de sadece makaron yok elbette.Mesela milföyü de çok ünlüdür ama ilk etapta İstanbul'da milföy olmayacak.Fakat muhteşem kokulu mumuları, güzellik ürünleri, ev aksesuvarlarıyla tanışabileceğiz.Sık sık farklı ünlü tasarımcılarla çalışan ve değişik makaron kutularıyla konuşulan marka, yılbaşı sezonu için adı şimdilik yıl başı için adı şimdilik saklanan ''çok çok ünlü bir tasarımcı'' ile iş birliği yapmış.
Yani açılınca bir heyecanla önünde kuyruk oluşacağını tahmin ettiğimiz minik makaron dükkanını uzun süre boşbulmak pek mümkün olmayacak gibi görünüyor.
Paris'te Nasıl Peki, Macaroon’lar aromalarına göre renk renk Ladurée’nin tezgahını ve vitrinini süsler her zaman. Pastanenin önünden öylece geçip gidemezsiniz. Zaten önce kalabalığı fark edersiniz önündeki. Kuyruk her daim vardır. Hem pastanede oturmak için hem de paket paket macaroon almak için bekleyen insanları hep görürsünüz. Turist de değildir çoğu. Turistler, o kalabalıkta 45 dakika beklemeye tahammül edemezler genelde ve önünde resim çektirirler.Ladureé makaron kutularının koleksiyonlarını yapanlar bile var.Geçen yıl Sevgililer Günü döneminde Yazbükey bu marka için kutular tasarlamıştı.Markanın Yazbükey dışında Türk tasarımcılarla çalışması da an meselesi...
Peki Ladueé Kimdir,1862 yılında Güney Fransa’lı Louis Ernest’in Paris, Rue Royale’de bir fırın açmasıyla başlamış. Opera bölgesinin önem kazanmasıyla 1871′de pastane & çay salonuna dönüşmüş. Pastanenin tavan dekorasyonu ressam Jules Cheret imzası taşıyor. Servisler, sütlük, demlik gümüştür. İnsan kendini zamanda geriye gitmiş gibi hisseder. Garsonlar biraz suratsız ve sabırsızdır bu arada. Çay salonunda oturursanız yanlışlıkla, bir Fransız asilzadesi ağırlığı gelir üstünüze. Öylece oturur kalırsınız. Sesiniz çıkmaz bir süre, hayran hayran etrafı, duvarları, insanları seyredersiniz.
7 yorum:
bekliyorumm sabırsızlıklaaa :)
çok harika görünüyorlar hep özeniyorum ama tatmadım henüz bakalım bebekte açılınca belki tadabilrim=) bu arada blogumda ufak bi ödülün var=)
james aynen bnde sabırsızlıklaa :)
miss orange kesinlikle tatmalısnn bitmesini asla istemiyecksnn :))
agzimin suyu akti desem :)
off:/ istiyoruum hadı gelsın bayraam
tuuce bekliyoruz haftayaa :))
Missy kimin akmazki :)
kutularının tasarımına bayıldım
Yorum Gönder